4 Ağustos 2013 Pazar

BEN BUYUM BİLMEM ANLATABİLDİN Mİ !!!

Hata da yaparım doğru da…Severim de sevilirim de, üzerim de üzülürüm de…! İşte ben buyum…! Bu yüzden mutluyum… Kendimi, hatalarımı, duygularımı, gelmişimi, geçmişimi seviyorum…! Hatalarımdan gocunmuyorum, doğruları öğreniyorum, geçmişi siliyorum sadece ama sadece bu güne bakıyorum ve de geleceğe… Tecrübe ediniyorum, hatalarımdan ders alıyorum, hayatı tanıyorum, güvenmemeyi öğreniyorum…Hatalar insanlar içindir, insan hata yapmadan doğruyu bulamaz… Geçmiş(!) : adı üstünde geçmiş…! Beni bugünümle, kalbimle vede kalbiyle değerlendirecek insanlara şans veriyorum… Arkamdan konuşanlar(…): sizin için ancak konuşulacak konu olurum…! Beni yargılayanlar(…) : devam edin… Edin ki; kendi hatalarınızı örtün, bakalım ne yanlışımı bulabileceksiniz…? Silinmeyi hak edenler(!) : Merak etmeyin silinmediniz…! Yeriniz kalbimde hep hazır, bana birer ders birer tecrübe olarak en güzel yerde silinmemek üzere kazındınız… Benle uğraşanlar ( uğraşabildiğini Sananlar ) (…) : siz de aynen devam…! Ne kadar önemli, ne kadar değerli oldumu bir kere daha hissettiriyosunuz bana ve de nekadar doğru… Sonuç mu ? Sonuç( ! ) : Bu hayat benim ! Gelene de, gidene de eyvallahım var, gelmişe de geçmişe de saygım... Kimsenin hayatı beni ilgilendirmez, benimki de kimseyi…Bunun için Yaşanılan herşeye...Yaşatan herkese Tesekkür Ederim..

OLAMAZ MI ???

Anlatabilsem keşke içimden geçenleri bir bir. Yüreğimde kopan fırtınalardan başlasam. Ve iyiyim ben yalanlarımla devam etsem. Yediğim kazıkları döksem ortalığa. Uğruna ömrümü verdiğim ve yenildiğim savaşlarla tamamlasam itiraflarımı. Ne kadar yorgun olduğumu haykırsam keşke. Geceleri sessizce yorganı başıma çekip ağlayışlarımı gösterebilsem. Ha birde insanlara olan nefretimi tarif edebilsem keşke. Çiğnediğim sözleri saysam mesela. Kaç kere tükürdüğümü yalattı hayat söylesem. Sonra anlattıkça hafiflese dertlerim. Ve unutsam geçmişi. İnsanların kahpeliklerini. Sonra yepyeni bir ben olsam. Pes ettiğim yerden devam etsem hayata. İçten gülümsesem insanlara ? Olmaz mı ? Olmaz tabi.

İNSANLIK HALİ İŞTE

Bir Hayli Yorgunum Uzun Zamandır...
Sevmekten,
Yalnızlıktan,
Sessizlikten,
Mutsuzluktan,
Insan Olmaktan Yoruldum... Kaybedilen Şahsiyetleri Yüzlere Yapıştırmaktan,
Kırılıp Dökülen Umutlarımı Tekrar Tekrar Birleştirmekten,
Her Gece Ağlayan Gözlerimi Kollarıma Silmekten Yoruldum...
Yürümekten,
Koşmaktan,
Yollarımdaki Çıkmazlardan, Güvenini Yitirmişlere Inanmaktan Yoruldum...
Her Yalanın Ardından,
Yeni Başlangıçlardan Yoruldum...
Ümit Etmekten,
Hayal Kurmaktan,
Büyümüş Ve Halâ Yaşıyor Olmaktan Yoruldum...
Kısacası Ben Mutsuzken Mutluymuş Gibi Olmaktan Yoruldum...


                                                                                                                          BİR YAZI...
Bazı insanlar vardır hayatınızda ;


Hayatınızda bir anda var olmuş bir anda da yok olmuşlardır mesela birgün gelir isimlerini anımsayamaz ama o kısacık dönemde hayatınıza kattıklarını buruk bir gülümsemeyle anarsınız işte öyle bir dönemden geçiyorum şu sıralar  ve sonra birden neden hayatımdan gitmesi gerektiğini sorguluyorum aslında bir nedeni yok olmamalıydı da ama süresi o kadardı belkide ama yaşananlar temiz ve içtense eğer bir şekilde yeniden çıkarıyor hayat o insanları karşınıza bir gece bir yandan kahvenizi  yudumlayıp bir yandan da sigarınızı içerken aklınıza düşüveriyorlar . o buruk gülümseyle eliniz sarılı veriyor telefona eğer hala kayıtlarınız altındaysa ne mutlu eğer yoksa ulaşmak gerçekten zor oluyor . ama ulaştıktan sonra ki mutluluksa paha biçilemez .eğer bir insan aklınıza hiç kötü kalmamışsa ve yıllar sonra karşılaltığınızda aynı cevabı alabilioysanız ne mutlu … bunları son günlerde yaşıyorum ve yine bir ders daha alıyorum .. hayatıma girenleri gerçekten irdelemeli ve düşünmeliyim hayatın telaşına kapılıp unutmamalı ve hep hatırlamalıymışım .. 
"kaybolalım seninle,sadece biz bilelim. ne geçmiş gelsin arkamızdan ne kirlenmişlik yeni bir yaşam kuralım,herseyi yeni bastan öğrenelım birlikte,yenibaştan hiç yaşanmamış gibi,hiç kimseye dokunmadımız gibi dokunalım birbirimize,hiç sevişmedimız gibi sevişelim,koşmadımız kadar çok koşalım,ip atlayıp,taş sektirelim çocuk olup birlikte buyuyelim,kirlenmiş dünyaya birlıkte küfür edelim,denenmemiş yemekler yapalım,bulunmamış tatlar,bir sürü fotoğrafımız olsun seninle,birlikte şiir yazalım,kısa filimde sadece aşkı anlatırken gözlerimizden anlayalım birbirimizi,sıradan işler yapalım ne biliyim pazara gitmek gibi,sıradışı işler yapalım örneğin dünyayı dolaşmak gibi hemde parasız pulsuz,kedimiz ve köpeklerımız olsun,parkta saklambaç oynayalım,tranvayın arkasına takılalım,otobuse kaçak binelim,metroda yüksek sesle gulelım,mum ısığında huzunlu saraplar içip butun gece sarılıp ağlayalım sevişsın karışsın göz yaşlarımız birbirine,hadi bunları yapalım..."
hayata devam zoooorrrrr zanaat arkadaş elinde avucunda hiç kalmışsa eğer dahada zor aslında devam eden için . hayat bir o kadar sıkıcı gelirken diğer yandan da ayrılmak istemiyor kopmak istemiyor olmak ne büyük bir kavram kargaşası. sabah uyanıyor işe okula yürüyüşe (kii bu çok büyük bir lükstür yaşadığımız hayatta ) aynı sokaklardan bazen yavaş bazende çok hızlı ulaşıyoruz varmak istediğimiz alanlara neden mi??? bilemiyorum aslında bende neden olduğunu ama  içine hapis olduğumuz bu döngü için çok gerçek ve gerekli olduğundandır herhalde ve gariptir ki bundan günlerce aylarca hatta belkide bir ömür pişmanlık  duymadan gerçekleştiriyoruz . hayata gerçekten devam etmek bu noktadan sonra bizleri bir savaşın ortasına doğru sürüklüyor ve bu sürüklemeye tamiyle kapılıyoruz , kişisel hırs ve ihtiraslarımız bizi bizlikten tamamen alı koyarken bizler hala hırs ve ihtirasın verdiği haz ile doyumsuzlaşıyoruz. aslında neydi asıl olan sevmek değer vermek ve saygıydı hayatta kalabilmek için aradığımız ve ihtiyacımız olan şeyler sadece bu kadar ken hırs öfke ve ihtiraslarla doldurarak daraltık yaşama alanlarımızı alanlar daraldıkça nefes alamaz hale geldik birbirimizi kırmaya incitmeye ve horgörmeye ... git gide yalnızlaştık sınırlarımız dahada daraldığında ise umutsuzlaştık oysa ne vardı ki daha sakin daha serin kalabilseydik bunu bir savaş olarak algılamak yerine bir sanat olarak algılayıp sevgiyle mutlu kalabilseydik bugün ben bunu hissettim ve bunun genel olarak böyle hissedildiğine inanıyorum umarım bu kabustan hepimiz uyanır ve bu savaştan galip çıkarız...